Balçova--Foça--Menderes

Balçova, Anakent sınırları içerisinde yer alır. Doğusunda Konak, batısında ve güneyinde Narlıdere, kuzeyinde ise İzmir körfezi ile çevrilidir. Yüzölçümü, 29 km2’dir.
İlçede, 7 İlköğretim okulu, 3 orta öğretim kurumu bulunmakta; 8236 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda 406 öğretmen görev yapmaktadır.
9 Eylül Üniversitesi’ne bağlı Tıp Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi ile İzmir Ekonomi Üniversitesi Balçova’dadır.
İlçede, 1 üniversite hastanesi, 1 dispanser, 4 sağlık ocağı, 1 AÇS/AP merkezi, 1 verem savaş dispanseri bulunmaktadır.
Balçova, (Agememnon) Kaplıcaları, sağlık turizmi açısından önemli bir merkezdir. Termal su kaynaklarının yakınına kurulan otel ve tedavi birimleri, özellikle İskandinav ülkelerine yönelik termal turizmin doğuşunu beraberinde getirmiştir. İzmir İl Özel İdaresi tarafından kurulan Balçova Termal Tesisleri, ülkemizin turizm işletme belgeli termal tesislerinin başında gelir. 
BALÇOVA KAPLICALARI
İzmir’in kent merkezine 8 Km uzaklıkta, şehrin kalabalığından ve trafik gürültüsünden uzak Balçova Kaplıcaları ya da tarihteki adıyla Agememnon Kaplıcaları, geçmişten günümüze şifalı sularıyla bir tedavi merkezi niteliği taşımaktadır. Burası antik dönemden kalma bir kaplıcadır. Adını Myken Kralı Agamemnon’dan almıştır.
Kaplıcalarda Balçova Termal Tesisleri günübirlik ya da konaklamalı olarak yerli ve yabancı turistlere hizmet vermektedir. Balçova Termal Tesisleri ve buradaki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi; niteliği ve kapasitesi açısından uluslar arası standartları sağlayan Türkiye’nin en büyükTermal Otel ve Tedavi Merkezi’dir.
Balçova Termal Tedavi, Teşhis Merkezi bünyesindeki Fizik Tedavi Merkezi, romatizmal, ortopedik, nörolojik hastalıklara yönelik bilimsel olarak çalışan bir Tedavi Rehabilitasyon ve Kaplıca Merkezidir.
Son beş yılda, 5000’e yakın İskandinav hastanın tedavisi başarılı biçimde Merkez’de gerçekleştirilmiştir.
Doğal güzellikler açısından zengin olan ilçede; İnciraltı, Teleferik gibi rekreasyon alanlarını, ormanlar, çiçek seraları ve termal sular tamamlamaktadır.
Yeşil dokusunun bozulmamış olması, Balçova’yı seçkin bir yerleşim alanı olarak çekici kılmaktadır. Zengin bir jeotermal potansiyele sahip olan Balçova’da, İl Özel İdaresi tarafından gerçekleştirilen bölge ısıtma sistemi kapsamında, 6.000 civarında konut jeotermal enerjiden yararlanmaktadır.
İlçe, son yıllarda, hipermarketlerin yoğunlaştığı, canlı bir ticaret merkezi niteliği kazanmıştır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Adını foklardan alan Foça, İzmir’in kuzeybatısında yer alan bir sahil ilçesidir. Batıda İzmir Körfezi, doğuda Menemen, kuzeyde Çandarlı Körfezi ile çevrilidir. İlçenin yüzölçümü, 205 Km² dir.
Foça’nın Bağarası, Gerenköy ve Yenifoça olmak üzere 3 beldesi ve 4 köyü bulunmaktadır.
Eğitim düzeyi yüksek olan ilçede okuryazarlılık oranı %99'dur. 12 ilköğretim, 3 orta öğretim kurumu bulunmakta; 3025 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda, 168 öğretmen görev yapmaktadır.
İlçe'de sağlık kuruluşu olarak 1 Devlet Hastanesi, 1 adet 112 Acil Yardım İstasyonu, 5 adet Sağlık Ocağı, 1 adet Sağlık Evi bulunmaktadır.
Önemli bir arkeolojik tarihe sahip İlçe'de, 1953 yılında başlayan ve aralıklarla günümüze kadar devam eden kazılarda, Helenistik döneme ait tiyatro, Athena Tapınağı ve Kutsal Alanı, Kybele’ye ait olduğu düşünülen Liman Kutsal Alanı ile Foça’nın 7 km doğusunda Taş Ev olarak adlandırılan Pers Anıt Mezarı ortaya çıkarılmıştır.


PHOKAIA ANTİK KENTİ
Aiolia bölgesi içinde bir İon yerleşimidir. İ.Ö. 546 da bütün karşı direnmesine rağmen Pers egemenliğine giren Phokaialıların bir kısmı gemilere binerek kenti terk etmişlerdir. Helenistik devirde önce Seleukoslar’ın, daha sonra Bergama’daki Attalos krallığının idaresine geçen Phokaia, İ.Ö.133/132’de Roma yönetimine girer. Bizans yönetimi sırasında piskoposluk merkezi olan kent, 11. yüzyılda kısa bir süre Çakabey tarafından Türk egemenliğine alınmış, 1275’te kenti alan Cenevizliler, kentin dışında bir kale inşa ederek burayı müstahkem bir yer haline getirmiştir. Gemicilikte büyük bir üne sahip olan Phokaia birçok koloni kentinin kurucusu veya kuruluşunda ortaktır.
TAŞ EV
Foça’dan 7 kilometre uzaklıktaki Taş Ev Lidya-Likya geleneğinde olup Pers etkisinde kalınarak yapılmış ve M.Ö.4. yüzyıla tarihlenen bir mezar anıtıdır.
ŞEHİR SURLARI VE BEŞ KAPILAR
Antik Çağ’da kentin doğusundaki tepeler üzerinden geçen sular, Athena Tapınağı’nın bulunduğu yarımadayı da kuşatıyordu. Surların en iyi korunmuş bölümleri, yarımada üzerindeki Bizans, Ceneviz ve Osmanlı Dönemlerine ait onarımlardır. Beş Kapılar, Osmanlı Dönemi kalesinin kayıkhane bölümü olup, Kanuni Sultan Süleyman zamanında onarım görmüştür.
FATİH CAMİİ
Fatih Sultan Mehmet adına yapılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında restore edilmiştir.
ŞEYTAN HAMAMLARI
M.Ö. 5. yüzyılda kaya içine oyulan bu mezarın dört odası vardır.
İlçede, 150 yat ve tekne kapasitesine sahip bir rıhtım bulunmaktadır. Yenifoça Beldesinde bulunan balıkçı barınağı, 75 balıkçı teknesi kapasitelidir. İlçede, gemi ve teknelerin çekilip bakımının yapılabildiği 3 adet çekek ve bakım yeri bulunmaktadır.
Foça İlçesi, 1990 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile “Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiştir. İlçenin geniş bir alanı sit kapsamı içerisindedir. İlçeye adını veren Fok Balıklarının korunması amacıyla Foça 1991 yılında Ulusal Fok Komitesi’nce “pilot bölge” seçilmiştir. Siren Kayalıkları fok balıklarının barınma ve üreme alanlarıdır.
Foça ilçesi ve Yenifoça beldesinde turizm önemli bir ekonomik sektör olmakla birlikte, diğer belde ve köylerde tarım ön plana geçmektedir. Ayrıca balıkçılık ve hayvancılık da ilçenin diğer ekonomik kaynaklarını oluşturmaktadır.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------


İzmir'e 20 km uzaklıktaki Menderes ilçe merkezinin nüfusu 2000 yılı itibariyle 16792 kişidir. İzmir ilinin güneyinde bulunan ilçenin doğusunda Torbalı, batısında Seferihisar, kuzeyinde Konak ve Buca ilçeleri, güneyinde Ege Denizi ve Selçuk ilçesi bulunmaktadır. Narenciye tarımı, bağcılık ve zeytinciliğin önem kazandığı ilçede son yıllarda turistik etkinlikler de gelişmektedir.
Adını 1071 yılında Cüneyt Bey'in adından yola çıkılarak Cüneyt Tabat, sonra Cumaabat olarak almıştır. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Cumaovası olarak anılmış ve daha sonra Menderes olarak değiştirilmiştir. Gümüldür beldesinin tarihi yerleri arasında Notion, Klaros antik kalıntıları ile Kasımpaşa, Samancıoğlu, Cüneyt Bey ve Cumaabat Camileri de Türk dönemi eserleri olarak yer alır.
Klaros
Klaros kutsal alanı, Kolophon'nun (Değirmendere) 13 km güneydoğusunda ve Notion (Ahmetbeyli)'nin 2 km kuzeyinde bulunmaktadır.
Klaros'taki Apollon Tapınağı bilicilik yeri olmasından dolayı Helenistik dönemde ve Roma çağında oldukça ünlüydü. Homeros'un dizelerinden anladığımıza göre bu kutsal yer önemli kültür merkeziydi. Tapınak Dor üslubuna göre yapılmıştır. Klaros bağımsız bir kent olmamış ve sürekli Kolophon'a bağlı olarak gelişmiştir. M.Ö.2. yüzyılda yapıldığı sanılan Propylon'dan Apollon Tapınağ’na giden iki tarafı sütunlar ve heykellerle dolu bir kutsal yol bulunmaktaydı. Propylon'da biliciye danışmaya gidenlerin yazdıkları kitabeler bulunmuştur. Kazılarda tapınağın cellasında Apollon, Artemis ve Leto'nun büyük boyutlu heykellerinin parçaları bulunmuş olup, bunlar günümüzde yerlerinde bulunmaktadır. Tapınağın önünde 2.5 m uzağında anıtsal bir sunak yer alır. Apollon tapmağına ait sunağın kuzeyinde taştan yapılmış güneş saati üzerinde Helenistik dönemde agorayı yönetene ait sunu yazıtı bulunmaktadır. Kazılarda gün ışığına çıkarılan heykel ve kabartmalar İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.
Gümüldür
İzmir'in güneybatı sahilinde yer alan Gümüldür, Menderes ilçesine bağlı, şirin bir belde olup, İzmir'e 50 km mesafedir. İlk kez 19. yüzyılda yerleşim alanı olmuştur. Tarıma yönelik bu bölgede Rum ve Türk nüfus, iki ayrı yerleşim yeri oluşturmuştur. Cumhuriyet döneminden sonra Gavur Köy Rum yerleşimi boşalmış, bugün Köy adı ile anılan iç kesim Müslümanlarca oturularak korunmuştur.
Gümüldür dünyaca ünlü mandalina türü olan satsumanın yetiştirildiği yer olarak bilinmektedir. Belde adını satsuma cinsi mandalina ile tanıttığı kadar, 8 km'lik sahil şeridine sahip denizi ve kumsalı ile adını duyurmuştur.
Özdere
Özdere İon uygarlığının Efes'ten başlayan ve Teos'a kadar uzanan Ege sahil çizgisi üzerinde yer almaktadır. Şimdiki adı Özdere olan beldenin tarihe uzantısı Kesre ismi ile başlar. Kesre Köyü 1700'lü yıllarda Özdere'nin eski hali olan şimdiki Cumhuriyet mahallesinin 1 km kuzeyinde dağların yamacına kurulmuştur, 1960 yılında Özdere ismini almıştır. Belde 22 km'lik sahil şeridi ile Ege'yi kucaklamaktadır. Belde Akdeniz İklimine sahip olup, çevresi ormanlarla kaplı olduğu için temiz havası ile de ünlüdür.
Görece
Menderes ilçesinin Görece köyünde boncuk üretimi yapılır. Değişik renk ve biçimdeki boncuklar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Ayrıca evlerde iğne oyası ve makrome yapılmaktadır.
Ksenophanes (Değirmendere)
iki İon kentinden biri olan Kolophon, İonia'nın en eski ve önemli kentlerindendi. İlk kez 1866 yılında yeri belirlenen antik Kolophon kenti, bugün Değirmendere olarak adlandırılan köydeki, üç tepe üzerinde kurulmuştu. İzmirli ozan Mimnermos kentin Pyloslu göçmenler tarafından kurulduğunu belirtmektedir. Kolophonlular, topraklarının verimliliği ve denizcilikteki ustalıkları nedeniyle çok varlıklıydılar. Kentlilerin zenginliği, rahat yaşam biçimini aşırı lükse dönüştürdü. Antik yazarlara göre bu lüks yaşam, Kolophon'un gücünü yitirmesine neden olmuştur. Buna karşın, Strabon, Kolophon'un donanması ve atlı birliklerinden söz ederken, özellikle Kolophonlu süvarilerin ününü ve başarılarını vurgular. At yetiştiriciliği ile tanınan kentin süvarilerinin paralı asker olarak başka kentlere gittikleri yazılı kaynaklardan da bilinmektedir. Kolophon, sırası ile Lidya'nın ve Perslerin egemenliği altına girmişti. Lİdyalılar M.Ö. 7. yüzyılın ilk yarısında Kolophon'u ele geçirmiştir. Kent sonra M.Ö. 6. yüzyılın ikinci yarısında Persler tarafından istila edilmiştir. Kent, M.Ö. 478 - 477 yıllarında kurulan Attika - Delos Deniz Birliği'ne girmiştir. Büyük İskender'in M.Ö. 330 yılında Anadolu'yu Pers egemenliğinden kurtarmasıyla Kolophon bir çok kent gibi özgürlüğüne kavuşmuştur.İskender'in ölümünden sonra generallerinden biri olan Lysimakhos M.Ö. 294 yılında kent halkını Efes'te yaşamaya zorlamıştır. M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllarda parlak bir dönem yaşayan Kolophon, önemini yanlızca Klaros'taki tapınak ile sürdürüyordu. Roma Çağı'nda kent bağımsızdı ve asıl merkezi Notion'un akropolü içinde bulunuyordu. Kolophon ören yeri iyi korunmuş durumdadır. Yarım daire şeklindeki bir düzine kule ile desteklenen kent duvarı 4.yüzyılın sonunda inşa edilmiştir. Kolophon'da yapılan kazılar sonucunda evler, bir stoa ve Demeter Antaİa'ya sunulmuş bir tapınak ortaya çıkarılmıştır.
Ksenophanes (M.Ö. 570-475)
Kolophon'da doğan Ksenophanes, Anadolu'nun Pers işgalinde olmasından dolayı gençliğinde Güney İtalya'daki Elea şehrine göç etmiştir. Thales ve Anaksimemandros gibi akılcı yöntemin temsilcisi olan Ksenophanes Yunan halkının tanrılarını insanlara benzetmelerine şiddetle karşı çıkar. Ona göre, tanrıların doğduklarını söyleyenler de öldüklerini söyleyenler gibi dinsizdir. Tanrıların insanlara benzemelerine, çokluklarına ve karşıtlıklarına, yalan söylemelerine, sarhoş olup insanlar gibi kavga etmelerine ve onlar üzerine söylenen pek çok utandırıcı hikayelere karşı çıkarak Yunan halkının insan biçimli (Anthropomorfism) tanrı tasarımını kabul etmez ve kendi tek tanrı tasavvurunu ileri sürer. Ksenophanes'in tanrı tasarımı tek tanrıcılığa (monotheism) doğru atılmış bir adımdır.
Notion (Ahmetbeyli)
İzmir'e 50 km, Kolophon'a İse 15 km uzaklıktaki bir liman kenti olan Notion, bugünkü Ahmetbeyli köyünün sınırları içindedir. Akropol, iki tepe üzerine oturuyor ve kentin baş tanrıçası Athena Polias'a adanmış olan tapınak, akropolün batı tepesi üzerinde denize tümüyle hakim bir konumda bulunuyor. Notion da Kolophon gibi, Atiika-Delos Deniz Birliği'nin bir üyesiydi. M.Ö. 4. yüzyılın üçüncü çeyreği içinde Anadolu'ya Büyük İskender ile gelen özgürlük ve barış dönemi, M.Ö. 323 yılında, onun ölümü ile son bulur.
Notion M.Ö. 218 yılında Pergamon kralı Attalos'a bağlanır. M.Ö. 196 yılında Suriye kralı, III.Antiochos'un yönetimine girerse de M.Ö. 191 yıllarında tekrar Pergamon kralı II.Eumenes'in eline geçer. Apemeia barışı (M.Ö. 188) ile de Magnesia savaşında Roma ve müttefiklerinin yanında yer aldığı için Notion'a özerk statü verilir. M.Ö. 133 yılında başlayan ayaklanma sırasında Aristonikos donanması ile Notion'a gelir, akropolü ele geçirir ve kenti Romalıların Asya Eyaletine dahil eder. Tarihi boyunca Notion bağımsız bir kenl olduğu halde Kolophon'un bir parçası gibi görünmüş, Notion'a "Deniz üzerindeki Kolophon" , "Yeni Kolophon ' ya da " Güneydeki Koiophon" gibi adlar verilmiştir. Notion'da bouleuterion, iki agora ve tiyatro kalıntıları görülebilir.