Aliağa--Dikili--Konak

Aliağa, İzmir’in kuzeyinde yer alır. İl merkezine uzaklığı 53 km’dir. Kuzeyinde Bergama; doğusunda Manisa; batısında Ege Denizi; güneyinde Menemen ile çevrelenir. Daha önce Menemen’e bağlı bir bucak merkezi iken, 1982’de ilçe olmuştur.
Yüzölçümü 393 km2’dir. Helvacı ve Yenişakran olmak üzere 2 beldesi ve 19 köyü bulunmaktadır.
İlçede 35 İlköğretim Okulu, 6 Orta Öğretim Kurumu bulunmakta; 11.553 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda 619 öğretmen görev yapmaktadır.
Sağlık hizmeti, 1 Hastane, 4 Sağlık ocağı, 7 Sağlık Evi, 1 Ana Çocuk Sağlığı Merkezi tarafından verilmektedir.
1970’li yıllara kadar tarıma dayalı bir ekonomik yapıya sahip olan Aliağa’da, günümüzde 40’a yakın büyük sanayi kuruluşu bulunmaktadır. Nemrut Körfezi’nde yer alan ve Körfezin adı ile anılan Nemrut Limanı hızla gelişmiş, limanda elleçlenen yük miktarı 20 Milyon tona ulaşmıştır. Yapımı devam eden organize sanayi bölgesinin tamamlanması ve Aliağa – Menderes demiryolu hattının hizmete açılmasıyla, Aliağa’nın sanayi kenti kimliğinin daha da gelişeceği öngörülebilir.
Yunt Dağları’ndan doğan Güzelhisar Çayı, ilçe sınırları içerisinde akar ve Güzelhisar Barajı’nın suyunu sağlar. İlçede bulunan Kuş Cenneti; flamingo, leylek, erguvani balıkçıl, yeşilbaş, angıt, su çulluğu, Akdeniz martısı, yalı çapkını gibi kuşları barındırmaktadır.

KYME:
Aliağa ilçe sınırları içersinde kalan Kyme antik kenti İzmir-Çanakkale karayolunun 55.km. sinden ayrılan bir yolla (2 km) ulaşılır. Kyme kentinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmekle birlikte eldeki buluntular ve tarihi kaynaklar, kentin yaklaşık MÖ 1046 yıllarında kurulduğunu gösterir. Şair Esiado'nun eserlerinden, Lymeliler'in denizcilikle uğraştıkları anlışılmaktadır. Limanından dolayı arkalik çağlardan beri önemini koruyan Kyme aynı zamanda tarihte ilk para bastıran şehirlerden biridir.Bu madeni sikkelerin dış yuvarlağı içine yerleştirilen karede at başı figürü bulunur. Ele geçen arkalojik kalıntılar ve tarih kaynakları sayesinde Kyme kentinin Roma İmparatorluğ'nun özeliklle ilk dönemlerinde önemini koruduğu anlaşılmaktadır.
MYRINA:
Aliağa'nın kuzeyinde, Pythikos, ( Güzelhisar Çayı ) ağzında, Çandarlı Körfezi'nin son koyunda iki tepe üzerine kurulmuş bir kenttir. Strabon "Coğrafya" adlı kitabında kentin, Myrina adlı bir Amazon tarafından kurulduğunu söyler. Burada yapılan kazılarda ele geçen sikkelerde de Amazon Protresi vardır.İki Nekropolis'ten oluşan Myrina antik kenti, Aliağa da "Arka Plaj" denilen yerden kolayca görülmektedir.Bu Nekropolisin küçüğü 113m. büyüklüğü ise 129m. yüksekliğindedir.
Tarihçi Heredot, Eolya'nın en eski kentlerini sayarken Myrina'yı da anar.İ.Ö. V yüzyılda "Delos Deniz Birliği" 'ne katılmış olduğuna göre güçlü bir deniz donanmasına sahip olduğu anlaşılmaktdır.İ.Ö. IV. yüzyıl başlarında kent Eretrai ( Çeşme yakınlarında 12 İon kentlerinden biri ) Tirani Gongylos'un ölümünden sonra oğlu II.Gonglos kentin yönetimine geçmiştir.Bergama Kralllığının hakimeyeti kentin Romalılar tarafından ele geçirilmesine kadar sürdü.Romalılar zamanında kent "Asia Eyaleti"'ne katılmıştır.
GRYNEİNON ( ÇIFITKALE )
Aliağa-Yenişakran yolu üzerinde, Çanakkale Körfezi kıyısında, Yenişakran-Temaşalık (Çıfıtkale) denilen yerde kurulmu bir ören yeridir.Yenişakrana 1 km kala denize uzanmış dil üzerindedir. Burada hiç araştırma yapılmadığı için bilgimiz çok sınırlıdır. Halbuki,Gryneion, Eolya'nın 12 kentinden biridir.Yerinde yapılan araştırmalardan görülen kalıntılardan zamanında önemli bir liman kenti olduğunu göstermektedir.Ünlü tarihçi Heredot Aeolya kentlerini sayarken Grynea diye yazmaktadır.Ünlü Apollon tapınakların bulunduğu yerdir.İ.Ö. 334 yılında İskenderin Komutan Permenio tarafından yakılıp, yakılmıştır.Gryneion denize yakın bir iskan olduğundan, kalıntıların araştırılması kolay olmuştur.Görülen kalıntılar üzerine yapılan değerlendirmelerde limanı koruduğu tahmin edilen iki uzun dalga kıran ve küçük bir kuleye ait olduğu sanılan blok taşlar ortaya çıkarılmıştır.Ayrıca, burada toplanan seramik parçalarında değişik uygarlıkların izleri görülmektedir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Dikili , İzmir’in kuzeyinde yer alır. İl merkezine uzaklığı 120 km’dir. Kuzeyinde Balıkesir; doğusunda Bergama; batısında ve güneyinde Ege Denizi ile çevrelenir.
İlçenin yüzölçümü 541 km2’dir. 1 beldesi (Çandarlı) ve 25 köyü bulunmaktadır.
İlçede 31 İlköğretim Okulu, 3 Orta Öğretim Kurumu bulunmakta; 3759 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda 214 öğretmen görev yapmaktadır.
Sağlık hizmeti, 4 Sağlık Ocağı tarafından verilmektedir.
İlçede ekonomi tarıma dayanmaktadır. Tütün, pamuk, zeytin üreticiliği ve seracılık yapılmaktadır. Dikili limanı, turizm açısından ilçenin önemli bir gelir kaynağıdır. Temiz plajları, termal kaynaklarının zenginliği, iç ve dış turizm açısından önemlidir.
İlçede yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda Dikili’nin M.Ö.5000-4000 yıllarına kadar uzanan bir geçmişi olduğu anlaşılmıştır. Ağıl Kale ve Kale Tepe ilk yerleşim merkezlerindendir. Arkeolojik bulgular sonucunda bu bölgede Akaların yaşadığı ve kente Aternagus denildiği ortaya çıkmıştır. İlkçağda Lidyalılar, İranlılar, Frikyalılar, Mysialılar ile Romalılar ve Bergamalılar Ortaçağda ise Bizanslılar, Cenovalılar, Selçuklular ve Osmanlılar Dikili’ye hakim olmuşlardır. Bu kadar çok uygarlığın yaşadığı Dikili; Aristo, Hermos, August, İskender gibi ünlü kişileri tarihi süreçte ağırlamış; Aterneus, Astria, Teutronia gibi kent ve siteleri topraklarında barındırmıştır.
Karaosmanoğullarının bölgede çiftlik kurup burada dikmelik yetiştirmesi ile "Dikmelik" adını alan ilçe, daha sonra "Dikili" diye isimlendirilmiştir.
Doğal güzellikleri açısından Merdivenli köyünde bir doğal göl, Demirtaş ve Deliktaş köylerinde de çamlık ve tarihi mağaralar bulunmaktadır.
İlçeye bağlı Çandarlı Beldesi önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Dikili’nin tarihsel geçmişi oldukça eskilere gider. Antik yerleşim yeri Pitane’de elde edilen eserler Bergama Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Osmanlı döneminde II. Murat’ın ünlü Sadrazamı Çandarlı Halil Paşa, Çandarlı Kalesi’ni yeniden yaptırmıştır.
Merdivenli ve Denizköy’de bulunan krater gölleri ile mağaraları ve Madra Çayı’na dayanan ormanları ilçenin doğal zenginlikleri arasındadır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Konak, Anakent sınırları içerisinde yer alan en büyük ilçedir. Kuzeyinde İzmir Körfezi ve Karşıyaka; doğusunda Bornova; güneyinde Buca ve Gaziemir; batısında Balçova İlçesi bulunmaktadır.
İlçenin yüzölçümü 69 Km2’dir. 2 köyü bulunmaktadır. Bağlı beldesi yoktur.
İlçede 129 İlköğretim Okulu, 78 Orta Öğretim Kurumu bulunmakta; 155462 öğrencinin eğitim gördüğü bu okullarda, 7144 öğretmen görev yapmaktadır.
İlçede, 13 Hastane, 39 Sağlık Ocağı, 2 Sağlık Evi, 3 Verem Savaş Dispanseri, 7 Ana ve Çocuk Sağlığı Merkezi bulunmaktadır.
Konak, İzmir’in yönetsel, sanatsal, kültürel ve ticari merkezidir.
9 Eylül 1922’de gönderine çekilen Bayrağımızla, yalnız İzmir’in değil, ülkemizin de kurtuluşunun simgesi olmuş Hükümet Konağı Konak Meydanı’ndadır.
Yapılışından günümüze bir buluşma noktası olan Saat Kulesi Konak Meydanı’ndadır.
Antik çağdan günümüze taşınmış eserlerle, Osmanlı döneminden kalan eserlerle, ama en çok Cumhuriyet Döneminin eserleriyle karakterize olur.
Konak, İzmir’in kültür, sanat ve eğlence merkezi olması nedeniyle yerli ve yabancı tüm turistlerin uğrak yeri durumundadır.